ANKARA, 14/01(BYE)--- The Washington Times gazetesinin 13 Ocak 2002 tarihli sayısında,
yukarıdaki başlık altında Martin Walker imzalı bir yorum yer almıştır. Internet'ten sağlanan
yazının özet çevirisi şöyledir:
İmzalanmış hiçbir anlaşma olmadığı gibi yapılan askeri istihbarat mutabakatlarının da
pek az ayrıntısı kamuoyuna yansımış bulunuyor. Ancak, böyle gelişmelere dikkat etmesi gereken
diplomatik çevrelerde, dünyanın Avrasya'da üçlü yeni bir ittifakın doğuşuna tanık olduğu
kanısı giderek güçleniyor.
İsrail, Hindistan ve Türkiye'nin daima önemli ortak çıkarları
olmuştur ve İsrail ve Türk askerleri son beş yıldır (Türk devletine ters düşse de) sıkı bir
işbirliği içindedir. İsrail Hava Kuvvetleri eğitim için çok daha büyük Türk hava sahasını
kullanmakta ve pilotları -aynen her iki deniz kuvvetinde olduğu gibi- ortak tatbikatlar
yapmaktadır.
İsrail özel birlikleri, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki Kürt topraklarına
yönelik düzenli "akınları"na katılmıştır. Şimdi ise İsrail, ABD-İsrail ortak yapımı Arrow 2
füzesavarlarının Türkiye'de üretimi için ABD'nin onayını talep etmektedir.
Ne var ki,
11 Eylül olayları ve Afganistan'daki savaş, Hindistan'ı da denkleme dahil ederek, stratejik
yakınlığı tamamen yeni bir düzeye çıkarmıştır. Pakistan'ın kendi (Kuzey Kore ve Çin'den
edindiği) nükleer füzelerini yarı yolda imha etme imkanı sağlayacak bir füzeye sahip olma
peşindeki Hindistan, Arrow 2 konsorsiyumuna ısrarla katılmak istiyor.
İsrail Dışişleri
Bakanı Şimon Peres'in bir yıldan daha az bir süre içinde gerçekleştirdiklerinin üçüncüsü olan
bu haftaki çok başarılı Hindistan ziyareti, bu yeni ilişkinin en açık kanıtını oluşturmaktadır.
Üç ülke -İsrail, Hindistan ve Türkiye- ortak pek çok yöne sahiptir. Üçü de tehlikeli
bir komşuluk ortamında itibarı yüksek silahlı kuvvetlere sahip bölgesel süper devletlerdir.
Üçünün de büyük Müslüman nüfusu vardır ve üçü de artan İslami köktencilik akımından kaygı
duymaktadır. Her üç ulus da çağdaşlaşma ve laik toplum düzenini benimsemekte, Basra Körfezi
ve Hazar havzalarındaki zengin enerji kaynakları civarında oldukları halde enerji temininde
büyük ölçüde dışa bağımlı durumdadır.
Dolayısıyla Ortadoğu ve Orta Asya'daki bu üç Batı
yanlısı ve güçlü ülkeyi birbirine bağlayacak bir üçlü ittifak oluşumu yerel olmanın çok daha
ötesinde bir öneme sahiptir.
Türkiye NATO üyesi, İsrail de güvenliği büyük ölçüde
Amerikan desteğine bağlı önemli bir müttefik olduğu için üçlü ittifak, Amerika'nın nüfuzunu
da ilgilendirmekte ve dünya enerji kaynaklarına sahip olduğu kadar güvenlik dertlerinin de
çoğuna yol açan bir bölgeyi kapsamaktadır.
Kaynak :
HABER VİTRİNİ-YABANCI GÖZÜYLE