Koca Akif İslam Dünyasına Sesleniyor:
 
BİZ BU ZİLLETE DÜŞECEK MİYDİK?
 
Şu bayırlar ki, vaktiyle bütün bağlardı,
Sesi dünyayı tutan bir bereket çağlardı.
 
Ya şu vadi ki çırılçıplak uzanmış bitab,
Hiç yazın fezasında tüter miydi serab?
 
Şimdi afaka alev püskürüyor her çatlak,
Yarılıp hasta dudaklar gibi, yer yer toprak.
 
- Deşme oğlum, yaradır, hem de yürekler yarası...
- Neydi, Ya Rabbi, otuz kırk sene evvel burası?
 
Dağlar orman, tepeler bağ, ovalar hep tarla,
Koca mera dolu baştanbaşa sağmallarla.
 
İğne atsan yere düşmez: O ekin bir tufan;
Atlı girsen gömülür buğdayın altında kafan.
 
Köylünün kırları tutmuş, yayılırken davarı,
Sökemezsin, sarar afakını yün dalgaları!
 
Dolaşır sal gibi göllerde hesapsız manda,
Fil sanırsın, hani, bir çıksa da görsen karada.
 
Geniş alnıyla yarar otları binlerce öküz,
Besiden her birinin sırtı, bakarsın, dümdüz.
 
Ne de ıslak pati burnundaki mosmor meneviş!
Hadi gelsin bakalım damların altında geviş.
 
Diz çöker buldu mu yaslanmaya kafi meydan,
Sürünür toprağın üstünde o kat kat gerdan.
 
Çifte gözler süzülür, tek çene durmaz çiğner,
İki yandan yere şeffaf iki ipliktir iner.
 
Bunların ağdalanır març maç öterken sakızı,
Öteden bir sürü gürbüz, demevi köylü kızı.
 
Tarayıp hepsini evlad gibi, bir bir kınalar,
Tepeden kuyruğu dikmiş iniyor danalar.
 
Dalar etrafa köyün damgalı yüzlerce tayı,
İnletir at sesi, kısrak sesi gömgök ovayı.
 
Gündüzün kimse görünmez, kadı erkek çalışır,
Varsa meydanda gezen tostopaç oğlanlardır.
 
Akşam olmaz mı, fakat, toplar ahaliyi ezan,
Son cemaat yeri, hatta adam almaz ba'zan.
 
Güneş afaka henüz arz-ı veda etmişken,
Yükselir Kâ'beye doğrulmuş alınlar yerden.
 
Önce bir dalgalanır, sonra eder hepsi karar,
Örülür enli omuzlarda birer canlı hisar.
 
Bu yaman safların ahengi, hakikat müthiş,
Sanki yalçın kayalar yanyana perçinlenmiş.
 
Öyle bir cephe kesilmiş ki müselsel iman,
Hangi imana dokunsan taşacak itminan.
 
---------------------
 
Ah o yekparelik eyyamı hayal oldu bugün,
Milletin halini gör, sonra da maziyi düşün.
 
Kim bu yalçın kayalar sarsılacaktır derdi?
Öyle sarsıldı ki, edvara tezelzül verdi!
 
***********************************************
 
Biz dünyada yaşıyoruz. Bu din bizim bu dünyada nasıl yaşayacağımızı söylüyor.
 
İnternet'te yabanın bu teknolojisini ukbadaki hayatı ve kendi soyut duygularını tatmin için kullananların Hindistan'da Gujarat'da binlerle Müslümanın katlinden, onlarca caminin yerle bir edilmesinden acaba ne kadar haberleri var ?
 
Ariel Sharon Lahey Adalet Divanı'nda suçlu muamelesi için 1 milyon imza gerekiyor. Bir hafta önce imzaladığım ve birçok gruba bildirdiğim zaman sayı 335 bin idi. Hala 400 bin olmadığını gelen çağrılardan anlıyorum.
 
Arkadaşlar bu teknolojiyi lütfen biraz da Koca Akif'in ciğerlerini parçalayan bu ortamdan kurtulmak için kullanalım. Bu cinayetler karşısında somut öneriler geliştirelim, somut adımlar atalım.
 
İnsan Hakları Derneklerini, İnsani Yardım Kuruluşlarını, Birleşmiş Milletleri, İslam Konferansı Örgütü'nü, İslam ülkelerini, Kutsal topraklarda Mekke ve Medine'de dünyanın yedi iklim dört bucağından gelen Müslümanları İslam'ın emrine uygun yekpare bir vücut gibi duyarlı olmasını sağlayacak girişimlerde bulunalım
 
Bu dünyada cehennemi yaşayan kardeşlerimizden soyut ukbanın köşklerinin hayalleriyle günlerini geçirenlerin ne bu burada ve ne de Ukba'da rahat yüzü olmayacaktır.
 
Filistindeki, Çeçenistandaki, Keşmir'de, Gujarat'ta vb. yüzlerce yerlerdeki ihvanın dertleriyle dertlenmeyenlerin tesbihatına Yüce Yaratıcı'ının her halde ihtiyacı yoktur.
 
Bu yazıyı sabırla okuyan ve okumayan herkesi sağlık içinde daha güzel yarınlara ve daha üstün başarılara ulaştırmasını Yüce Allah'tan diliyorum.
 
Elbette ki, daha güzel yarınlar ve daha üstün başarılar önce kişilerin yoğun çaba, çalışma, sabır ve sebatları yanında ancak Yüce Yaratıcı'nın takdiri ve izni ile olacaktır.
 
Allah Müslümanları İslam'ın yalnız lafzında değil derin anlamının bilincinde ve eyleminde olan derecelere ulaştırsın ! Amin !
 
Zeki Kentel