Şeytanın
hilesi zayıftır
Şeytanın
fısıldadığı kuruntular her ne olursa olsun, müminler Allah'ın
gösterdiği yola uyduklarında, şeytan omlara etki
etmeyecektir.
Hz. Adem'den beri
insanın dünya üzerindeki en büyük düşmanı şeytandır. Şeytan, Hz.
Adem yaratıldığında Allah'a itaat etmemiş ve tüm insanları Allah'ın
yolundan saptırmaya ahdetmiştir. Allah, Kuran'da şeytanın insanları
doğru yoldan ayırmak için türlü yollar denediğini, onlara tuzaklar
kurduğunu, dünya hayatını süslü ve çekici göstermeye çalıştığını
bildirir. Bunların yanında, Allah'ın şeytan hakkında bildirdiği bir
başka bilgi ise, onun hilesinin zayıf olduğu ve insanlar üzerinde
hiçbir zorlayıcı etkisinin bulunmadığıdır. Ayette şöyle
buyrulmaktadır: "İman edenler Allah yolunda
savaşırlar; inkar edenler ise tağut yolunda savaşırlar. Öyleyse
şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni
pek zayıftır." (Nisa Suresi, 76)
Aslında şeytanın
hilesinin zayıf olması ve zorlayıcı bir gücünün bulunmaması,
Allah'ın insanlar için yarattığı bir kolaylıktır. Çünkü dini yaşayan
bir insanın karşısında dine karşı negatif bir güç olarak şeytan
vardır. Onun zayıf ve güçsüz olması ise, müminlerin dini yaşama
konusunda güçlük yaşamayacaklarının bir göstergesidir. Ancak bunun
için samimi bir iman gerekir. Allah Kuran'da salih olanların
şeytanın hilelerinden etkilenmeyeceğini şöyle bildirmektedir: "Dedi ki: "Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık,
andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya
tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka
kışkırtıp-saptıracağım. Ancak onlardan muhlis olan kulların
müstesna." (Hicr Suresi, 39-40)
Allah diğer
ayetlerinde de şeytanın iman edenlerin ve tevekkül edenlerin
üzerinde bir etkisinin olmayacağını şöyle bildirmiştir: "Gerçek şu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül
edenler üzerinde onun (şeytanın) hiçbir zorlayıcı-gücü yoktur. Onun
zorlayıcı-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O'na (Allah'a)
ortak koşanlar üzerindedir."(Nahl Suresi,
99-100)
Allah'ın Kuran'da
bildirdiği önemli bir sır, insanın kendisine gelen vesveseden nasıl
kurtulacağıdır. Bu, Allah'tan korkan ve cenneti umut eden
müminler için çok önemli bir konudur. Çünkü vesvese şeytanın
insanları Allah'ın yolundan uzaklaştırmak, onları boş ve amaçsız
işlerle uğraştırarak vakitlerini almak amacıyla fısıldadığı
yanıltıcı sözlerdir. Şeytan bu yolla insanlara, hüzün, korku ve
sıkıntı vermeye, aralarını açmaya, Allah, kitap, din hakkında
kuşkuya düşürmeye çalışır. Hak olmayan konularda insanları uzun ve
olmadık kuruntulara kaptırır. Kuran'da şeytanın vesvese verme
özelliğini anlatan ayetlerden biri şöyledir: "(Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık
kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir
şey va'detmez." (Nisa Suresi, 120)
Şeytanın fısıldadığı
kuruntular her ne olursa olsun, müminler Allah'ın gösterdiği yola
uyduklarında, şeytan onlara etki etmeyecektir. Allah, şeytana karşı
müminlere şunu hatırlatır: "Eğer sana şeytandan
yana bir kışkırtma (vesvese veya iğva) gelirse, hemen Allah'a sığın.
Çünkü O, işitendir, bilendir. (Allah'tan) Sakınanlara şeytandan bir
vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah'ı
zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir."
(Araf Suresi, 200-201)
Ayetlerde görüldüğü gibi,
müminler şeytandan gelen vesveselere karşı çok dikkatlidirler. Uzun
uzun oturup ondan gelen vesveseleri düşünerek vakit kaybetmez, söz
konusu vesveselerle Allah'ın razı olmayacağı, bir mümine
yakışmayacak sıkıntılı, hüzünlü, korkulu bir ruh haline girmezler.
Bir sıkıntı, Kuran'a uygun olmayan bir düşünce hissettiklerinde
hemen düşünürler. Bunun Allah'ın hoşnut olmayacağı şeytandan gelen
bir vesvese olduğunu anlarlar. Hemen Allah'ı ve
Kuran ayetlerini düşünerek şeytanın fısıldamalarından
kurtulurlar. |