Ben Kudüslü Bir Savaşçıyım

Bir kalp taşıyor

her zerresi bu toprağın

atıyor delicesine

sol yanımızda.

aşkı sırılsıklam yaşamak

işte bu olsa gerek

bu olsa kendimiz olmak

ve insanlarca anlaşılmamak,

ölümsüzlüğe yürümekle.

tenimiz çürüyorsa

dökülüyorsa derimiz

ruhlar dimdik şaha kalkmakta

Ben Kudüslü bir savaşçıyım

uyandırırdı annem tatlı bir buseyle

gün doğmadan her sabah

sokaklardan mermi toplardım geceleri

peygamber katilleri için.

aydınlandığında sokaklar

ben her gün işte böyle

cihada uyanırdım, uyanırdık biz böyle

ölüp ölüp dirilirdik.

ne zaman yahudi bir kurşun

ciğerimi deldi

o zaman bir öldüm, bir dirildim

öyle bir dirilişti ki bu

bir daha hiç ölmedim.

geçenlerde bir akşam üstü

annemi gördüm

sokaklardan mermi topluyordu

oğlunu kurban veren

her gözü yaşlı anne gibi,

o yaşlar ki

yürekteki Kudüsü

yeşertmek için,

anne ağlama

onurunla duruyorsun

bir fani zamanın içinde

anne

yeni bir başlangıçtır

güneş bize.

taşları küçümsemek anne

bilki şunu,

bir daha doğmayacağına işarettir

güneşin

ve

nefesini topladığına İsrafilin