ÇEÇENİSTAN!...

ÇEÇENİSTAN DENİLİNCE YÜREĞİ SIZLAYANLARIN DİKKATİNE

    Çeçenistanda bir katliam yaşanıyor.Bizim gibi düşünen,aynı ALLAH'a aynı peygambere iman etmiş kıblesi bir Müslümanlar şu anda perişan bu mübarek günlerde daha fazla dua ve yardım bekliyorlar.
    Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan
    Be hey gafil,
    Ağlamıyorsan bari gülmekten utan.
    Evet oradaki namus bizim namusumuz.Oraya gidip omuz omuza savaşmıyorsak, hiç olmazsa gülmekten kahkahadan uzak duralım.
    Onlar her yönüyle perişan iken (Can,Namus ve Görülmemiş katliam) bir şeyler yapalım.
    Çeçenler Rusya'dan inancımızı rahatça yaşayalım diye hicret etmişler,orada kalanlarda Sibirya'ya sürülmüş,bir çoğu açlıktan susuzluktan yolda ölmüşler,geriye kalanların kalbinden islamı yok edememişler,mücadele azminden vazgeçirememişler.
    Şu anda gördükleri zulüm, Müslüman olduklarından Allahu Ekber'i Allah en büyüktürü slogan haline getirdikleri için bu şerefli millet; ya şerefimizle inancımızı yaşarız, ya da bu yolda şehit oluruz diyorlar.
    Müslüman oldukları için, yalnız bırakılan bu millet yok olmak ve tarifi imkansız işkencelerle karşı karşıya. Orada ki Müslüman kardeşlerimiz bu durumdayken, nasıl kahkaha atar, nasıl gülebiliriz? Gönlümüz huzurlu bayram yapabilir miyiz?
    İnsan olarak yıllardır atalarımızın, geçmiş büyüklerimizin yaptığı gibi mazlumun yanında olmamız gerekmez mi?
    Bu günler iyi veya kötü geçecek, temennimiz Çeçen halkının başarısı ile son bulması ve en kısa zamanda bu zulmün bitip, bağımsızlığa kavuşmalarıdır.
    Bundan kırk elli yıl sonra tarih bu savaştan bahsedecek, bizim neslimiz o zaman soracaklar. Baba, dede Çeçenler Müslüman'mıydı?
-    Evet
-    Müslüman oldukları için mi zulüm gördüler?
-    Evet
-    Peki onlar, orada savaşırken, evleri yakılıp yıkılırken, namusları kirletilirken, tanklara bağlanıp parçalanırken, tarifi imkansız işkence yaşarken,
Siz ne yaptınız?
Nasıl katkıda bulundunuz?
Seyircimi kaldınız?
Yaşantınızda bir değişiklik oldu mu?
Mesela düğünleriniz aynı mı devam etti?
Bayramlarınız aynı mı oldu?
O günlerde gülebildiniz mi?
Kahkahalarınız devam etti mi?
İştahınız devam edip yemek yiyebildiniz mi?
Geceleri uyuyabildiniz mi?
Sahiden bir şey yapamadınız mı?
Sorularına nasıl cevap vereceğiz, merak ediyorum.
"Doğuda bir Müslüman'ın ayağına diken batsa, batıda ki hissetmezse hakiki Mümin değildir."
"Mümin'in derdiyle dertlenmeyen, Mümin değildir"
"Bir Müslüman'ın, canı namusu tehlikedeyken ona müdahale etmek farz-ı ayındır."
    Müslümanlar bu sözlere yabancı değildir, ne olduğunu da gayet iyi bilirler.
    Ruslar Osmanlı Halifesi'ni rahatsız ederse biz Allah'a nasıl hesap veririz diyen, Şamillerin, Hacı Muratların, İmam Mansurların torunları, Rus askerinin Anadolu'ya, Türkiye'ye inmemesi için, yıllardır mücadele vermişler savaşmışlar, canlarını feda etmişler ve Rus'un Kafkasya'dan Türkiye'ye inmemesi için sigorta görevini yapmışlar.
    Şu anda da Müslüman'ın ayağına diken batmakta değil, Dünyada eşi görülmemiş savaş değil, Katliam yaşıyorlar ve biz Müslüman'ların imtihanlarına vesile oluyorlar.
    Ve bir bayrama giriyoruz.
    Kurban Bayramı...
Dünyada olup bitenlerden habersiz yaşayanlara, kutsal değerleri için kurban olanlardan, hiç etkilenmeyenlere bir diyeceğim yok.
    Çeçenistan için ne yaptın sorusuna, vicdanına karşı, nesline karşı ve daha önemlisi, hesap gününe karşı kendisini sorumlu hisseden kardeşim !..
    Kurban hisselerinizi bu sene için, canını kurban edenlerin evlatlarına vermeye ne dersiniz?
    Sevabı size,eti onlara olsun...
Kurbanı illa senin kesmen şart değil.
Senin illa bol et yemende şart değil.
Ama o mazlum, yetim ve gazilerin hiç olmazsa, günde bir defa olsun yemek yemeleri şart.
Birçok yardım kuruluşları var, kulakları çınlasın yemekleri etli olsun, iki çeşit değil de üç çeşit yesinler, aman bize iyi çalışıyor desinler veya kalplerini kazanalım diye, hatta ismini ilk defa duyduğumuz bir ülkeye kurban götüren kuruluşlar, aciliyet sırasına lütfen dikkat edelim. Unutmayalım ki "Su görününce teyemmüm bozulur."
    Bu geçen günlere ekleyeceğimiz, dört gün tatile bayram diyecekseniz, bayramınız mübarek olsun, dertlerimizle dertlenenlere selam olsun diyor, gelecek günlerin insanlığın kurtuluşuna vesile olmasını yüce Allah (c.c) 'dan diyor, saygılar sunuyorum.
    Unutmayalım ki emaneti yerine vermemek, emanete hıyanetlik etmek, münafıklık alametidir.

Salih Göçgün
Sivas Çeçen Dayanışma Derneği Üyesi
E-Mail: bilgi@cecenonline.org