Berezovski sonunda yaptı

Ünlü Rus işadamı Boris Berezovski, 1999'da Moskova ve Volgodonsk'ta meydana gelen patlamaların FSB tarafından gerçekleştirdiğini kanıtlarıyla ortaya koydu.

Berezovski "Saldırıları bizzat Putin'in emrettiğini söylemiyorum, ancak bu saldırıların hazırlandığına ilişkin olarak Putin'in de önceden bilgi sahibi olduğunu söylüyorum" dedi.

Bu patlamaların olduğu dönemde başbakan olan, ancak patlamaların bir kaç ay öncesinde FSB başkanlığını yürüten Putin'in bu saldırılardan istifade ettiğini savunan Berezovski, "FSB, Putin'in hukuki, demokratik yollardan iktidara gelemeyeceğini düşünüyordu" diye konuştu.

06.03.2002

Ünlü işadamı ve eski medya patronu Boris Berezovski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Çeçenistan'ın işgalinde bahane olarak kullandığı Moskova ve Volgodonsk'taki patlamaların FSB tarafından gerçekleştirildiğine dair belgelerini sundu.
Bir süre önce Şubat ayı sonu itibariyle elindeki belgeleri kamuoyuna sunacağını açıklamış olan daha sonra bunu 5 Mart'a erteleyen Berezovskki, beklenen basın toplantısını dün gerçekleştirdi.

Berezorvski, Londra'da dün akşam düzenlediği basın toplantısında "Tarihimizin en kanlı terörist saldırıları. Ancak Putin bugün de gerçekleri ortaya çıkaracak bir soruşturmanın yürütülmesini engelliyor" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e muhalefetiyle tanınan işadamı, Putin'in iktidara yürüdüğü dönemde, Moskova ve Volgodonsk kentlerinde meydana gelen kanlı saldırılardan önceden haberinin olduğunu söyledi. Berezovski, 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan, çok katlı apartmanların birkaç gün arayla üst üste bombalanarak çökertildiği saldırıların ardında ne gibi hesaplar olduğuna ilişkin iddialarını düzenlediği basın toplantısında anlattı.

Uzmanlar konuşuyor

Anadolu Ajansı'nın aktardığı bilgilere göre, Boris Berezovski, basın toplantısında saldırıların ardından resmi makamlarca Çeçen teröristlerin suçlanmasına karşın, bunları aslında Rus iç istihbarat servisi FSB'nin yaptığını ifade etti. Berezovski, kendisinin yönetiminde Fransız gazeteciler tarafından hazırlanan belgesel filmdeki bilgileri iddiasına kanıt olarak gösterdi. Bu filmde yer alan iddiaların sahiplerinden biri olan Nikita Çekulin, basın toplantısında yaptığı açıklamada, FSB'nin kendisini geçmişte ajan olarak kadrosuna kattığını belirtti. Çekulin, Moskova ve Volgodonsk kentindeki saldırılarda kullanılan Heksogen adlı patlayıcının Rus askeri üslerinden FSB tarafından nasıl çıkarılarak depolandığını, bu patlamaların soruşturulmasını üst düzey yetkililerin nasıl engellediğine ilişkin iddialarını sıraladı. Rusya Eğitim Bakanlığı'na bağlı patlayıcılarla ilgili bir araştırma enstitüsünün eski başkanı da olan Çekulin, "Askeri üslerden çıkarılan patlayıcılar, bu enstitünün tesislerinde depolanıyordu" dedi.

Basın toplantısına, Moskova'da meydana gelen patlamada ölenlerin yakınlarının ve Berezovski'nin eşbaşkanı olduğu Liberal Rusya adlı partinin milletvekilleri de katıldı. Toplantıda konuşan Tatyana Morozov adlı tanık, 9 Eylül 1999'da Moskova'da annesini kaybettiği apartmanlarına düzenlenen bombalı saldırıyı anlattı. Morozov, tüm Rus vatandaşları adına bu cinayetlerin suçlusunun kim olduğunu bilmek istediğini ve adaletin yerine geleceğinden hala umutlu olduğunu söyledi.

Putin bilgi sahibi idi

Berezovski bu saldırıların neden yapıldığına ilişkin düşüncelerini aktarırken, "Saldırıları bizzat Putin'in emrettiğini söylemiyorum, ancak bu saldırıların hazırlandığına ilişkin olarak Putin'in de önceden bilgi sahibi olduğunu söylüyorum" dedi.
Bu patlamaların olduğu dönemde Başbakan olan, ancak patlamaların bir kaç ay öncesinde FSB başkanlığını yürüten Putin'in bu saldırılardan istifade ettiğini savunan Berezovski, "FSB, Putin'in hukuki, demokratik yollardan iktidara gelemeyeceğini düşünüyordu" diye konuştu. Saldırılardan sonra yetkililer derhal Çeçenleri suçlamış ve Çeçenistan'a karşı yeni bir savaşın başlatılmasına kamuoyundan fazla bir muhalefet gelmemişti. Berezovski'ye göre tüm bu gelişmeler, Putin'e karşı desteği de artırdı.

Rusya şokta

Berezovski'nin açıklamaları Moskova'da şok etkisi yaptı. Bu açıklamayı bekleyen Rusya Başsavcılığı, dün Boris Berezovski'nin uluslararası teröristleri desteklediğini ileri sürerek eldeki deliller üzerinde yapılacak çalışmaların ardından tutuklama emrinin çıkarılabileceğini bildirmişti.
Berezovski'nin televizyon kanalı kısa süre önce kapatılmıştı. Önceki Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e yakın olan Berezovski, o dönemde ülkedeki birçok siyasi gelişmenin perde arkasındaki isim olarak da gösteriliyordu. Berezovski, Putin'in iktidara gelmesinde bu patlamaların rolünün olduğunu belirtmesine karşın geçmişte, Putin'in gözünden düşmesi öncesindeki açıklamalarından birinde, "Putin'i Yelsin'e ben önerdim" demişti.

06.03.2002

Radio Liberty'de yer alan bir habere göre Çeçenistan'da 1999'dan beri devam eden savaşta 24 bin çocuk yetim kaldı, karadan öve havadan yapılan bombardımanlar nedeniyle 500 okul yıkıldı.

Ayrıca Rus saldırıları nedeniyle 5 bin 500 çocuk sakat kaldı.

Haberde 22 uluslararası örgüt ve Rusya'nın farklı bölgelerinden gelen yardımlarla okulların bir çoğunun yeniden kullanılır hale getirildiği ancak Rus kontrol noktalarının öğrencilere ve öğretmenlere geçit vermemesi nedeniyle eğitimin imkansız hale geldiği kaydedildi.

11.03.2002
Amerikan yönetiminin yanısıra Avrupa Konseyi ve AGİT gibi uluslararası kuruluşların Çeçenistan'da siyasi çözüm dışında her hangi bir yolun tutmayacağını tavsiye etmelerine karşılık Rusya, neden Çeçenlerle görüşmekten kaçıyor?

Geçtiğimiz günlerde Çeçenistan Başbakan Yardımcısı Ahmet Zakayev'in Uluslararası Adalet Divanı'nın savcısı Carla del Ponte ile görüşmesi "Çeçen yönetimi Putin'i savaş suçları ve jenosid ile yargılanan Miloseviç ile aynı sandalyeye oturmanın yollarını arıyor" şeklinde algılandı. Gerçekten Çeçenler Putin'i jenosid suçu nedeniyle uluslararası mahkemede yargılanırken görebilecek mi? Rusya'nın hala sahip olduğu stratejik güç, Putin'i bu sandalyeden çok uzakta bir yerde tutmaya yetiyor. Rusya'ya ve Putin'e yönelik böyle bir suçlamayı gündeme getirecek uluslararası bir irade de zaten ortada yok. Ancak Putin'in savaşın bitmesi için Çeçenlerle diyalogdan kaçmasının önemli nedenlerinden biri barışın Çeçenistan'daki olup biten tüm cinayetleri ortaya çıkaracağı korkusu. Zakayev, Rusya'nın bu korkusuna ilişkin Deutsche Welle'ye çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"Bu savaş Ruslar yaptıkları cinayetler nedeniyle cezalandırılacaklarını anlayıncaya kadar devam edecektir" diyen Zakayev'e göre, eğer her hangi bir barış anlaşması imzalanırsa Ruslar işledikleri suçlardan sorumlu tutulacaklar. Rus yönetimi en fazla bundan korkuyor. İşte bu yüzden siyasi diyaloga yanaşmıyorlar.

Uluslararası müdahale olmadan savaş durmaz

Rusya'nın içinde bulunduğu bu gerçeğe rağmen Çeçen yönetiminin barış görüşmelerinin başlatılması için her zaman diyaloga açık olduğunu belirten Zakayev, "Savaşın durması için Çeçen tarafı olarak her hangi bir ön şart da ileri sürmüyoruz" dedikten sonra Ruslarla bir süre önce Moskova'da gerçekleşen görüşmenin ardından ikinci bir buluşmanın yaşanmadığına dikkat çekiyor ve ekliyor: Uluslararası bir müdahale olmadan da savaşın durma ihtimali yok.

Ayrıca uluslararası terörizme karşı Çeçen yönetiminin işbirliği yapmaya hazır olduğunu kaydeden Zekayev, şunları söylüyor:
"Ben Çeçenistan'da El-Kaide'yle bağlantılı iki ya da üç kişinin bulunması ihtimalini reddetmiyorum. Ama bu konuda işbirliğine hazır olduğumuzu söylüyoruz. Bizim barışa kavuşmaya ihtiyacımız var. Amerikalılara bir çok kere işbirliğine hazır olduğumuzu söyledik".

Hattab savunması

Zakayev, bu açıklamaları yapmakla beraber Amerika'nın Hattab'ın El-Kaide ile aktif işbirliği içinde olduğu yönündeki iddiasını kabul etmeyerek "Ben Hattab'ın bağımsızlık savaşçısı olduğunu sanıyorum. Hattab kendisi de El-Kaide ile bağlantısının olmadığına ve Usame Bin Laden ile Rus askerlerine karşı Afganistan'da yaptığı mücadele esnasında görüştüğüne dair bir kaç kere açıklama yaptı" diyor.