Varligimin sebepler otesi sebebi, gonlumun sultani Efendim!...
* Merhamet dilendigim kelimelerin golgesinde içi min yankisini sana
yollamak istiyorum.
Yuregimde çaglayanlar var, dinmeyen gozyaslarim var efendim. Sana
yollu yorum tum hasretlerimi, asarak yuregimin çol kumlarini.Demet demet
yildizlarin kutlu rehberlerimdir,kapına yonel digim gecenin su issiz
saatlerinde.Gonul heybemde gozyaslarim, geçtigim yollara serpiyorum
sadakam diye. Yurek tezgahinda dokudugum sancilarim var sadagimda, kusandigim
acilar var. Iste geldim kapina efendim, dilimde sen den
dilendigim sefaatin var.Ey Nebi, inanki sensiz gunduzlerimiz bile
geceye dondu.Alnimizi uful uful oksayan rah met yuklu solugundan mahrumuz
yillardir.Senin yoklugun,olu ruhlara can veren nefesinin yoklu gu,bizi agyar ate
sinde yakti.Deden Hazret-i Ibrahim'e yakilan atesten daha acimasizdi yandigimiz
atesler.Medet Sultanim! Hicranin la yanan
ruhumuza parmaklarindan yine bosaltmaz misin kevserlerini oluk oluk?
Utancimiz bu yuk. Adini bir bay rak gibi dalgalandiramadik gonul
semalarinda.Giremedik kalplere, adini sunamadik sana muh taç
sinelere. Buyuk utançlara kundaklandik; ama sen sultansin Efendim,ne olur
himmetini esirgeme boynu bukuk, yuregi yarali umme tinden. Yarali
yuregimizi,Hazret-i Eyyub'a bahsedilen ab-i hayat gibi çaglayanlarla yikayacagin
gunu ekliyoruz. Bir gun gozlerimizden perdelerin kalkacagi umidiyle yasadik
hep.Temessulunle serefkudum buyur dugun Ahmet Rufai hz. imrenir
olduk.Bizde,gunahkâr dudaklarimizi senin o pak ellerine dokunduracagimiz gunun
hasretiyle
bekliyoruz efendim.Sen, çiçek çiçek donanmis vefalarla kucaklayan
Uhud'un bagrindaydin hani...En has suhedanin vefa kokan cennet mekânlarini
ziyaret
etmistin...Ve orada demistin ya,'Kardeslerime selâm olsun!' diye.. Ey
Nebiler Sultani Efendim! Bizleri, isaret buyurdugun o garip devirde gelen
kardeslerin sayip ziyaret etmeyecek misin? Ayagi ve alni beyaz sekili atlarin
say bizi,aldigimiz abdestlerimiz var gunde bes vakit.Ne olur efendim,Mekke'den
Medine' ye hicret eder gibi gel.Sen gelki,gunesin bizi terk ettigi karanlik
gecelerimize dolunaylar dogsun.Yeniden bestelen sin 'Tale'al Bedru'lar. Hiç
gunahi olmayan çocuklarimiz seslendirsin yine o
yanik nagmeleri. Ellerinde demet demet gullerle bekleyen
kadinlarimiz, gozyasi çaglayanlariyla yikasin yollarini.'Ey sevgili,en sevgili'
Efendim!Seni anlaya mayan nazarlara keske, sana perdedâr olan bir
orumcek kadar vefali olabilseydik. Anlaya bilseydik kiymetini...Seni
anlatabilseydik..Keske bir guvercin olabilseydik,dunyanin dort bir tarafina nur
dagitan ellerinden uçurdugun. Senin çaglari asan o kudsî çagrilarini
tasiyabilseydik çaglardan çaglara ve deniz asiri diyarlara.Neolur gel
Efendim!Çagin yetimleri var seni bekleyen. Sana kasideler yazan bagri yanik
âsiklarin var,agit yakanlarin var.Agidi dindirecek oksuzlerin var Ve
talihsiz devrin Asiye yuzlu,Meryem iffetli yetimleri var.Gozyaslarina sunger
olacagin surmeli ceylan larin var.Sakat vicdanlarda çarmiha gerilmek istenen
Mesih soluklu yigitlerini neolur daha fazla bekletme Efendim Atese atilmak
istenen Ibrahimlerimiz var,Senin gul bitiren yagmurlarini bekliyorla Biçak
altinda tevekkulle bekle yen Ismaillerimiz var;yoluna kurban olmayi bekleyen koç
yigitleri miz var.Biliyoruz, askina pervane olamadik.Yan lis ateslerde yandi
ruhumuz.Yanlis pazarlara surulduk.Yalanci safaklarla kandirildik
yillar yili.Sensizligin girdabin da zehrini yudumladik hayatin.Onca
gunahlarimiza,bize yakismayan kusurlarimiza ragmen, senin buyuklugun ka dar
buyuttuk umutlarimizi.Daglar kadar gunahlarimiz olsada sen kadar
umutlarimiz var.Hani diyorsun ya Efendim, 'Benim sefaatim, ummetimden gunah-i
kebair isleyenlere dir.'Kimbilir kaç gunah kirinin içinde buyuttuk bembeyaz
umutlarimizi.Tutunduk verdigin soze.Mujdenin ipekten çehresine sarindik.Ey
Nebi,kendisine yollanan salatu selâm lari isiten vefali Dost.Sana
yolladigimiz salatu selâmlarin simsicak golgesinde beyaz dualarimizin
aydinligiyla yoneldik kapina.Temessulunle, meftunlarini sevindirecegin
zamani bekliyoruz.Sireten sekil degistirecek kadar buyuk gunahi
olanlarin imdadina, sirf sana yolladiklari sala tu selâmlar hatirina yetismistin
Efendim.Ve biz ahirzamanin garip insanlari, bir kere daha temessul
edip imdadimi za yetisecegin gunun hasretini çekmekteyiz. Yetis imdada ya
Resulallah, neolur imdadimiza yetis!Gonul Kâbe 'sinde, gunahlarimiza ragmen
yinede biryer var Efendim tesrif bu yuracagin.Yuregimizin yanikligiyla
tutsuledigimiz gozyasi dolu mahzenlerimiz var.Uyku nedir bilmeyen
kirpikleri miz var Seni bekleyen.Neolur gel,gelki: 'Kadem bastin
gonul tahtina /A Sultanim sefa geldin.' diyelim bagri yanik âsiklarin gibi.
Ey,'Levlake...'hitabinin Nazli Sultani, naz makaminin efendisi! Yildizlarin,
yoluna kaldirim taslari gi bi dizildigi, yuregi bulut bulut olan
Sevgili!Yagarsin, taslar bile yemyesil filizlenir.
Sen olmasaydin eger, taslardan daha kati yuregimizde hiç yeserirmiydi
yepyeni umutlarimiz!Imanin gokkusagi renkleri belirirmiydi yagmur sonrasi gibi!
Yuregimizin yamaçlarinda boy verir miydi hiç,sen kokan guller, olmasaydin
Efendim!Ve birde Efendim, 'Damar damar seninle,hep seninle dolsaydik',
koruyabilseydik 'vefa'mizi..Açsaydi daim bizimde gonlumuzde vefa çiçekleri.. Bir
Molla Cami de biz olsaydik, ashabina kitmir olmayi cani gonulden dileyen..
Kitmirin olabilseydik ey Sah-i Rusul! Sana sadik olabilseydik.Adina ve
ashabina sahip çikabilseydik ta hasre kadar...Ashab-i Kehf'in kitmiri
gibi olsaydik.Onca gunahlarimiza ragmen, 'Senin ashabin cennete giderken ben
nasil cehenneme giderim?'diye inlesey dik...Iniltilerimizde bestelenseydi
umitlerimiz. Kabul edermisin bizi Efendim,ashabinin kitmiri olarak? Zira
Efendim, 'Sana sirilsiklam bir bakis da ben olsaydim' diyerek basimizi
koydugumuz olmustur yastiga, tutundugumuz an olmustur duslere.Neolur; 'Gel ey
Muhammed bahardir/Dudaklar ardinda sakli/Aminlerimiz vardir / Hac'dan doner gibi
gel/Mirac'dan inergibigel/Bekliyoruz yillardir.'Birdemet gul var
elimizde,titreyen yuregimiz var.Gullerimiz solmadan, gul kurusu
aglamadan yuregimiz, ne olur gel Efendim!