İslâm’ın kayıp kenti Şingeti

Arapların, Berberilerin, siyah Afrikalıların karışıp kaynaştığı ortaçağdan kalma bir coğrafya... Büyük Sahra’nın batı ucunda, kumulların arasında sıkışan kutsal bir kent; İslam’ın yedinci kutsal kenti: Şingeti...

Aylık coğrafya ve keşif dergisi Atlas, Mayıs ayında çıkacak olan sayısında, kayıp kent Şingeti’nin gizemini okurlarıyla paylaşıyor. “Çölde Cuma: İslam’ın Yedinci Kutsal Kenti Şingeti” adlı kapak konusuyla çıkacak olan dergi; Arapların, Berberilerin, siyah Afrikalıların karışıp kaynaştığı, üzerini kumulların kapladığı ‘kayıp kent’i dünyaya açıyor. Yüksekliği yirmi-otuz metreye varan kumulların arasında gömülü olduğu için Şingeti’nin kapısı şimdiye kadar pek aralanmamış. Buranın yerlileri, dünyada gelişen olaylardan ve teknolojiden habersiz yaşıyor. Elektrik yok, su ihtiyaçlarını ise açtıkları kuyulardan karşılıyorlar. Kağıt kullanımı fazla yaygınlaşmamış olduğundan, çocuklar okuyup yazmak için defter yerine tahta parçalarını kullanıyor; Kur’an okumayı, tıpkı vahyin ilk indirildiği yıllarda olduğu gibi tahta parçalarının üzerinden öğreniyorlar. Şingeti’ye tarihte ilk yerleşenler, dördüncü yüzyılda Afrikalılar olmuş. Daha sonra bölgeye yoğun olarak Berberi göçleri başlamış. Sudan’dan altın, Sahra’dan ise tuz taşıyan kervanların yolunu kontrol altına alan Berberiler, 10. yüzyılda Müslüman olmuşlar. Gana İmparatorluğu’na son vererek Fas’ı işgal eden ve Moritanya’nın İslamiyet’i benimsemesinde rol oynayan Berberiler, Şingeti’yi dönemin en ünlü ticaret kervanlarının geçtiği bir merkez haline getirmiş. Bölgeye daha sonra Arap kabileleri, 15. yüzyılda Portekizli denizciler, 19. yüzyılda da Fransızlar hakim olmuş. Moritanya üzerinde güçlü devletlerin kurduğu hakimiyet, diğer anlamıyla sömürgeleştirme arzuları 1960’a kadar devam etmiş. 1960 yılında bağımsızlığını kazanan Moritanya’da 3,5 milyon insan yaşıyor ve bu insanlar, Yemen Arapçasına dayanan Hassaniye dilini konuşuyor. Ülkede, 1980 yılında yasaklanmasına rağmen hâlâ kölelik sistemi var.

Yazı ve fotoğrafların Ali Murat Atay’a ait olduğu dosya, Şingetililerin gizemli dünyasından ilginç karelere yer veriyor: Şingetililer, kitaba büyük önem veriyorlar. Kentte kitap toplamak bir tutku. Hâlâ birçok yıkıntının altından, eski kervanlardan kalma kitaplar çıkıyormuş. 6 binden fazla yazma eserin bulunduğu Şingeti, bir ‘kent–kitaplığa’ dönüşmüş. Kur’an–ı Kerim’ler, hadis kitapları ile bilimsel kitapların ve sanat kitaplarının sayısı bir hayli yüksek. Kütüphane ilkel şartlarda olsa da zengin bir koleksiyona sahip. Burada ziyaretçiler, 14. yüzyıldan kalma bir yazmaya bile kolayca ulaşabiliyor. Şingetili erkekler her cuma günü, en güzel giysilerini giyerek kentin merkezindeki camide namazlarını kılıyorlar.

24.04.2002