İMAN HAKİKATLERİNİN ÖNEMİ

Harun Yahya

İman hakikatleri, insanların iman etmelerine vesile olan en önemli sebeplerden birisidir. İman etmeyen kişi derin bir gaflet içindedir. Etrafındaki yaratılış delillerini göremez. İçinde yaşadığı toplumun dinden uzak yapısı nedeniyle zihni günlük hayatın ayrıntıları ile boğulmuş, algıları ve şuuru etrafındaki sayısız yaratılış gerçeğini fark edemeyecek derecede zayıflamıştır. Oysa böyle bir insana, samimi ve vicdanlı olması kaydıyla, iman hakikatleri anlatıldığı takdirde, Allah'ın varlığına ve birliğine, canlı cansız herşeyi Allah'ın yaratmış olduğuna iman etmesi, Allah'ın sonsuz ilmini ve kudretini görmesi umulur. İman hakikatleri, vicdanlı, fakat inkarcı telkinler nedeniyle gerçeklerden habersiz kalmış kimselerin Allah'ın izniyle imana kavuşmaları için çok önemli birer vesiledir.İman hakikatlerini sadece Allah inancı olmayan kimselerin değil, iman eden insanların öğrenmesi ve üzerinde tefekkür etmesi de son derece önemlidir. Allah Kuran'da müminlere, kainatta yarattığı deliller üzerinde derin derin düşünmelerini emrederek iman hakikatlerinin önemini vurgular.

Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz? (Zariyat Suresi, 20-21)

İMAN HAKİKATLERİ - 1

2 Gramlık Güveyi Taklit Eden 150 Tonluk Savaş Teknolojisi

Modern çağın ordularının kullandığı AWACS uçakları saldırı anını ve yönünü önceden bilecek şekilde tasarlanmıştır. AWACS'lar yüz milyonlarca dolar harcanarak kurulan tesislerde, yüzlerce bilim adamı ve mühendisin ortaklaşa yürüttükleri çalışmaların ürünüdür. Bu uçaklar üzerlerindeki dev radarı ve karmaşık bilgisayar sistemlerini kullanarak kendilerinden çok uzaklardaki düşmanın faaliyetlerini gözetleyebilir.

Doğadaki canlılardan biri de, tüm yaşamı boyunca AWACS ile kıyaslanabilecek üstünlükte bir beceriyi ortaya koyar. Bu canlılar birkaç gramlık, 2-2.5 cm'lik güvelerdir.

Bazı güve türleri tıpkı AWACS uçaklarındaki gibi bir "erken uyarı" sistemi ile donatılmışlardır. Bu güveler kanatlarının altındaki kulakları sayesinde, düşmanları olan yarasanın yaydığı ses dalgalarını 100 m uzaktan bile duyabilirler. Böylece düşmanlarının koordinatlarını ve kendilerini hedef alan bir saldırıya başlayıp başlamadıklarını belirleyebilirler.

Bir yanda 150 ton ağırlığında, kanat açıklığı 40 m'yi, boyu ise 44 m'yi bulan AWACS uçağı, diğer yanda birkaç gram ağırlığında kanat açıklığı da 2.5 cm olan 2 cm. boyundaki güve…

İkisi de aynı teknolojik özellikte. Üstelik AWACS'ın uçması için 9.5 ton uçak benzini gerekirken, güvenin bu iş için birkaç miligram bitki öz suyu alması yeterli… AWACS'ın radarının ve bilgisayarlarının işlemesi için kilometrelerce kablo kullanılırken, güvenin mükemmel algılama sistemi için sadece iki kısa sinir lifi yeterli…

İnsanlığın yüzlerce yıllık bilimsel birikiminin, tonlarca ağırlıktaki uçaklara ancak sığdırabildiği erken uyarı sistemleri, birkaç gramlık güvenin kanatları altında kibrit ucu kadar bir alanda gerçekleştiriliyor.

İnsanların tüm imkanlarını seferber etmesine karşın, benzerini bile yapmakta zorlandıkları böyle mucizevi bir sistem, küçücük bir güvenin bedeninde kusursuzca yaratılmıştır. Herşeyin Yaratıcısı olan Allah bütün kainatın sahibi ve mutlak surette hükümdarıdır. Rabbimizin Melik sıfatı bir ayette şöyle bildirilmektedir:

Hak melik olan Allah pek yücedir, O'ndan başka ilah yoktur; Kerim olan Arş'ın Rabbidir. (Mü'minun Suresi, 116)

Allah'ın Varlığının Delilleri Her Yerdedir

Yukarıda  iman hakikatinde  de gördüğümüz gibi Allah'ın yarattıkları üzerindeki üstün güç ve ilminin tecellileri açıktır. Bu iman hakikatlerini okuyan hiçbir vicdanlı insan, bunların tesadüfen ya da kendiliğinden oluştuğunu iddia edemez.

Bu örnek gibi evrende, gökyüzünden bitkilere, insan hücresinden hayvanların ustaca yaptıkları yapılara kadar milyarlarca iman hakikati vardır. Bu nedenle iman hakikatlerine her yerde her an rastlamak mümkündür. Aslında sürekli olarak iman hakikatleriyle çevrili yaşadığımızı söylemek daha doğru olur. Allah kullarının bedenlerini her an varlığını hatırlatan iman delilleriyle yaratmıştır.

Bu durumda bile kimi insanların hala inkar ediyor olmaları, gözlerini kör eden, akıllarını örten gafleti ve bu gafletin büyüklüğünü göstermektedir. Allah Kuran'da bu insanların durumunu şöyle haber verir:

De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rızık veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çıkaran ve ölüyü diriden çıkaran kimdir? Ve işleri evirip-çeviren kimdir?" Onlar: "Allah" diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup-sakınmayacak mısınız?İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hala çevriliyorsunuz?" (Yunus Suresi, 31-32)

Açık bir şuura ve görebilen gözlere sahip hiçbir insan ise, Allah'ın delillerinden asla yüz çevirip, inkar etmez.